Uzun zaman sonra ilk kez cumartesi evdeydi sevgili haftada bir gün evde olunca gezdik, geldik, çocuk durmadı derken günün nasıl bittiğini anlamıyoruz bu sefer dinlenemediği için mızmızlanan biri oluyor evde. Madem bu hafta sonunu çekirdek aile günü ilan ettik karşıya geçelim dedik biz çıkarken hava soğuktu ama dönene kadar buz oldu :) Yiğit zaten simit delisi gördüğü gibi istedi hava soğuk dışarıda oturmayız diye ona kadar aldım ama dayanamayıp martıları besleyelim dedik. Onlar havada kaptıkça Yiğit kahkaha attıkça ben bütün simidi atmışım elinde bir lokma kalmış almayayım diye onu ağzına tıkıştırdığını hatırlıyorum :)
İstanbul'da doğdum büyüdüm karşıyı hala karıştırırım resmen karşının taksisi gibi instagramdan bulduğum mekanları haritada aç seçeneğini kullanarak bulduk. Moda'da yeni yeni sevimli dekorasyonları olan bir sürü mekan açılmış.Kahvaltı için biraz mekana özgü yiyeceği olan bir yere gidelim dedim. İnstagramdan severek takip ettiğim Mahalle Moda sayfasından yardım aldım. Kazım Koyuncu'nun abisinin yeri olan "çay tarlasında" yaptık kahvaltımızı. Kahvaltı tabağı klasik olsa da muhlama yada mıhlama hala doğrusunu bulamadım herkes farklı söylüyor ve menemeni harikaydı.
Barış Manço'nun evi de plana dahildi çikolata dükkanını ararken ilk orası çıktı karşımıza hemen girdik. Bahçesinde domates, biber, patlıcan ve eşşek heykellerini Yiğit çok sevdi, Yiğit'i uyarmamıza rağmen inadına dokunmak istedi her şeye bu yüzden hızlıca gezdik son kullandığı eşyaları, yatak odası, en sevdiği yüzükleri,kemerleri, o kliplerinden hatırladığım ceketleri, çok sevdiği çizmeleri, bal böceği klibindeki ahşap taht, yaz ve kış bahçeleri, çocuklarının odaları, misafir odası her yeri hızlıca turladık. O evde vefat etmesi ve sonrasında vasiyetine uyularak müze haline getirilmesi daha önce hiç yakından görmediğin birinin eşyalarını, o severek dinlediğim şarkılarını yaparken kaydettiği cihazı görmek, her bir odada çalan Barış Manço şarkıları çok etkileyici. Küçükken adam olacak çocuk programını çok severdim. Yiğit'i bir an o programda hayal ettim:) Köşk pazartesi günleri haricinde 09:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık.
Çikolata dükkanı ise minnacık bir dükkan hava iyice soğumuştu neyse ki içeride 2 kişilik yer vardı söyledik iki kavanoz Asuman Yiğit zaten gördüğü gibi kavanozları kahkaha atmaya başladı ımm çok gücel diye diye yedi. Aslında aklımda olan çilekli Moda çikolatası için gitmiştim eve dönerken paket yaptırdım :) Çikolataya doyduk mu doyduk, hayalimde motor değil vapur vardı sanırım hafta sonu diye çalışmıyordu gidişte de dönüşte de motora bindik. İstanbul'u sadece denizin ortasındayken seviyorum demiştim değil mi sık sık söylerim de. İki damla yağmur çiseledi bir İstanbul klasiği taksi yok tünelden eve çıkamayınca mecbur fünikiler hatta binip taksime geçtik meydandan Galata'ya yürüdük orada ufak bir işimizi hallettik sonunda taksi bulup eve gelebildik. Ya giderken ya dönerken kısa sürelide olsa illa stres oluyorsun ya trafik ya ulaşım aracı yüzünden neyse geriye bol gülücüklü bu fotoğraflar olduğuna göre hafızalarda kalacak güzel bir günümüz daha oldu :)
0 yorum