30 Ağustos 2011'den beri bizde Ramazan Bayramı çifte bayram olarak kutlanır. 2 sene önce Antalya'da bayramın 1. günü öğrenmiştik 3 haftalık hamile olduğumu :) Hehe onunda hikayesini yazarım bir ara sevinenler, üzülenler ve saçma teorilerde bulunanlar epey maceralıydı başlangıç aşaması :) Sonuç güzel hayat daha da renkli gerisi hikaye ya neyse :)
Bu sene aile büyükleri şehir dışında bizde klinik tadilatından dolayı bir yere gidemediğimiz için çekirdek aile bayram yapıyoruz. Ailece yapmayı özlediğimiz sabah kahvaltısını yaptık akşamdan mayaladığım bazlama hamurunun bir kısmı bazlama diğer kısmı kıymalı pide oldu kahvaltı soframızın olmazsa olmazı kakaolu pancake ile birlikte afiyetle yedik :) Daha sonrada aylardır özlediğimiz Taksim'e gittik. Yiğit efendi her zamanki gibi dondurması bitene kadar gık demedi. Bittikten sonra kendi başına buyruk gezmek istedi babası ile ben kahvemi rahat içeyim diye Asmalı Mescit turu yaptılar. Ne o biz ailece gezmeye gittik bu tarz yerlerde eğer çocuk pusetinde uyumuyorsa nöbetleşe bakmaktan karı koca bir araya zor geliyoruz. Mekandan kalkınca pusetine binmek istemedi hadi yürüyelim dedik elimi bırakın diyor hadi bırakıyoruz sürekli ter yöne gidiyor İstanbul'da kalan herkes Taksime gelmiş olacak ki baya kalabalıktı gözümün önünden hemen ayrılıveriyor minnacık boyuyla tedirgin oldum bende biraz ileride sokak sanatçılarını gördü enstrümanlarını inceledi biraz çaldı da bir ara gitmiş hasılatı toplayacak bu aralar bozuk para çok ilgisini çekiyor o da ayrı bir konu :)
Hayvanlara karşı ilgisinden daha önce bahsetmiştim yine bir kedi bulduk ama biraz hırçınmış bu arkadaş bizimki eline bir ısırık bacağına bir pençe yedi neyse ki deri altına inmedi ufak bir çizik oluştu hemen kayboldu. Yiğit akıllandı mı hayır yine sevmeye giderken engelledik bir ara barın tekine daldı bayram şekeri ikram etmekle yetindiler bizim azmana :) Sonunda mısır ile kandırarak bindirdik pusete odakulenin oradan meydana kadar yedi baya sonra sıkıldı bana verdi hava güzel diye eve yürüyelim dedik arada bir mızmızlandı en son Osmanbey'de iyice ağlamaya başlayınca Taksiye bindik çünkü kucağımda taşımamı istiyordu. Eve geldiğimiz gibi emzirdim anında uyudu :)
Bayramın 2. günü ise yakın arkadaşlarımızı ziyaret ettik evi keşfe çıktı bizim ki gittiğimiz yerde eşyaların yerini değiştirmeyi sevmem bu çocuk bunu kırar kaldıralım gibi eğer cana kastetmiyorsa alışsın istemiyorum sürekli peşinde koştum epey bir yoruldum ama öğrenecek elbet başkasının evinin karıştırılmayacağını. Akşamüzeri ise Fulya'dan yürüyerek Beşiktaş sahile indik Yiğit pusette uyudu yürürken uzun süre sonra normal dört kişi olarak dışarıda sohbet edebildik. 2-3 saatte olsa :)
Bizde son durumlar böyle :) Bu bayramı da şeker ve çikolatasız atlattık yarın anneanne ve dede ziyareti olacak onlarda neyse ki tavrımızı biliyorlar bu konuda :) Herkese iyi bayramlar dileriz :)
Burada ise 3 haftalık,3,5 ve 15 aylık Yiğit Çınar'ın bayramları :)
0 yorum