Yiğit efendi ile bu benim ikinci tatilim benim diyorum çünkü babamız olmadan çıktık :) Anne tarafım Ayvalık'lı anneanne ve dedem orada yaşıyorlar yanımda annem ve ikiz kardeşlerimde olunca ev ortamı çok zorlanmam diye düşündüm. İlk gün ortama alışmaya çalıştı ikinci gün tam bir anneci çocuk oldu bacağıma yapışıyor birlikte yürüyorduk evdeki kimseye gitmiyor 2 dk. göremese oda oda ağlayarak arıyordu beni. Evde yemek yemek ,duş, wc tam bir kabustu. En çok korktuğum balkon olayıydı demir parmaklıkların arasına dedem ip çekti ama kafasını demirlerin arasına sokuyordu yinede arada bir. Her yere tırmanan bir bebek olduğu için sandalyeye çıkmasından korkuyordum zaten kucağımdan hiç inmeyen bir bebek olduğu için hep yan yanaydık. Sabaha kadar memede uyumak istediği için bazen sabahları kuşlara yem vereceğiz diye kandırıp ben biraz daha uyuyayım diye balkonda oyalıyorlardı içim rahat etmiyor uyuyamıyordum. He birde kumru ailemiz vardı anne baba ve iki çocuk :) her sabah ve akşam onlara buğday veriyorduk. Bazen onlara bakarken ben biraz dinleniyordum bazen kandırıp bişiler tıkıyordum ağzına artık eve yakın olan Şişli camisi yeni mekanımız yem atmak için :) Denize girince açık havada belki iştahı açılır dedim ama umduğum gibi olmadı pek. Meyveli yoğurt, yoğurtlu makarna, biber dolması, mısır ve çilek dışında pek bir şey yemedi. Halbuki tupperware'den kaşık çatal, sandwich kutusu, mama tabağı ve mama kapları almıştım deniz kenarında belki yer diye.
Plaja gelince şişme havuz aldım sarımsaklının kumları kızgın oluyor diye iyi ki de almışım ilk hafta çok işime yaradı. Kumlar sıcakken havuzda oynuyor daha sonra kuma geçiyordu. Yanımda boşuna taşımayayım dedim kova takımını Ayvalık'tan aldım gayette güzel oynadı ama onlarında ömrü 1 hafta sürdü eskisi kadar ilgi göstermedi sonralarda İlk kez kumla buluşunca gözlerime baktı annem kızacak mı diye çünkü bir gün önce balkondaki saksılara dadanmıştı :) Baktı bir şey demiyorum biraz ağzına götürdü kumları biraz yüzüne gözüne bulaştırdı. Arada bir tane taş attı ağzına allahtan yutulmayacağını biliyor geri çıkarttı. Asıl başımıza bela olan izmaritlerdi güzelim plaj izmarit doluydu maalesef :(. Şansımıza sarımsaklının suyu soğuk olur 3 hafta boyunca gayet sıcaktı Yiğit'i gönül rahatlığıyla suya soktum. Tenteli simit aldım ama hem tepesi kapalı diye hem komple suya giremiyor diye pek sevmedi daha çok kucağımda yüzdü. Evde üzerimden inmeyen bebe plajda sadece meme istediğinde ve ben denizde o kumda ise yanıma geldi. Kendisi denizin yolunu tutup tek başına göbeğine kadar giriyordu sonrasında elimi tutup oturuyordu suyun içine :) Kuma gömülmeyi pek sevdi uzun uzun yattı sıkılmıştır diye kaldırdım tekrar göm dedi :) Bir de başka çocuklar dondurma yerken peşlerinden koştu çığlık çığlığa mecbur markalı dondurmalardan almak zorunda kaldım. Daha çok güvenilir yerlerden yedirme taraftarıyım az katkı maddesi olduğu için.
Gittikten 1 hafta sonra Yiğit ishal oldu bütün gece istifra etti ateş falan yoktu sabah uyandığında sadece susamış başka bir şey kalmamıştı. O iyileşti akşam aynı saatlerde aynı şekilde ben rahatsızlandım benimkisi de bir gece sürdü. Ben biraz daha ağır atlattıım.
Bu arada ev kalabalık tabi Yiğit'i uyutana kadar ani seslerden etkileniyor iyice daldıktan sonra davul çalsan uyanmıyor. Onca kişiyi susturmak ani sesleri engellemek biraz zor oldu özellikle anneannem ve dedem bebeğe alışkın olmadıkları için arada sesleri yükseliyordu :)
Anneannemlerin mahallesinde yaş ortalaması yüksek olduğu için Yiğit'e herkes anneanne ve dedeydi balkona çıktığı gibi herkese el sallayıp laf atıyordu :) Orada algılar istekler iyice kendini göstermeye başladı hem 13. ayın sonlarına yaklaşmıştık. İstediği herşeye ver ver ver diyor insanların yanına gidip hey diyor elinizi uzatıp merhaba yapıyordu :) Plajda bir ton anne, baba,anneanne,babaanne, abla,kardeş,garsonla baya bir muhatap oldum bazen denizi kumu unutup insanların arasında dolaşıyor selam veriyordu. Bir ara Cunda adasında buzlu badem arabası bile ittirdi :) Bol bol kedi köpek peşinde koşturdu. Bol bol akşamüstü yürüyüşlere çıktık güneş tam karşımızda batana kadar salıncakta sallandı. Bazen dönüş yolunda bir güzellik yapıp uyudu :)
Edindiğim tecrübelere gelince kovalarından sıkılınca biraz uzağa koyup başkasının süsü verilmeli hatta hayır elleme bizim değil demeli sarımsaklı plajı eve biraz uzak olduğu için plaja simit,havuz ve çabuk şişirmek için kocaman bir pompa, kova kürek takımı taşıdım benim ve onun plaj çantasını saymıyorum bile. Hatta en son gün taşımadım nasılsa oynamayacak diye gitti başka çocukların kovalarıyla oynadı. Kendi simidinin aynısını başka bebekte görüp kendisinin sandı ver ver ver diye tutturdu :) İlk hafta havuzla oynadı daha sonra saatlerce süren emzirme seanslarında ayaklarımı serinletmeye yaradı bazen şişirip su doldurup hiç oynamadığını biliyorum. He bir de nasılsa gece maması yedi deliksiz uyuyor ben bir Cunda yapayım dedim çocuksuz annem gece 12 de beni arıyor Yiğit uyandı çok ağlıyor apar topar eve döndüm bu çocuklarda sensör var çünkü bu ilk değil ben gece dışarı çıkınca uyanıyor arkadaş :)
Tabi yorulmak dışında yaptıklarımda oldu Cunda adasında lokma, Ayvalık çarşıdaki sultan büfede Ayvalık tostu, Güler pastanesinde kara dutlu,sakızlı dondurma, lor tatlısı, kavala ve sakızlı kurabiye, simit ekmeği, kabak çiçeği dolması yanıma kar kalanlar :)
Döneceğimiz gün Yiğit'in karnında bir yara gördüm su toplayıp patlamış daha sonra kabuk tuttu akşam döndüğümüz için ertesi gün bir dermatoloğa gittik enfeksiyon dedi sinek böcek ısırması olabilirmiş. Sadece bununla kalsa birde son hafta gözlerinde kanlanma oldu ben tuzlu sudan mı acaba dedim içim rahat etmedi döndüğümüzde hala geçmemişti zaten göz doktoruna gittik güneş alerjisi çıktı. Damla ve merhem verdi kızarıklıklar hala geçmedi yarın sabah tekrar kontrolümüz var bakalım doktorumuz ne diyecek.
Herşeye rağmen çok eğlendik resmen aşk tazeledik :) Anne ve anneannem sağ olsun Yiğit bensiz durmuyor diye çok fazla iş yaptırmadılar ne yemeğe ne bulaşığa karışabildim. Biaz bronzlaşayım 2 dk. dinleneyim diye annem Yiğit'le plajda bol bol ilgilendi. Dayıları ve büyük dedeyi de unutmamak lazım oyalama konusunda onlarda çok uğraştı :)
Dönüş maceramız bir sonraki postta olacak :)
0 yorum