Girince çıkamadığımız, hızımızı alamayıp aynı gün iki atölyeye birden katıldığımız, hep söylüyorum içinde oyuncak olmayan, ağaç evi neden benim zamanımda yoktu böyle şeyler dedirten, içindeki bulunan herkesin ilgisini hissettiğimiz bir mekan. Bir süre ara vermiştik sensory storytime'lar hafta sonu olduğu için bazen denk gelmiyordu.İki hafta önce Brown Bear sensory'e katıldık. Yiğit zaten müziği çok sevdiği için çok çabuk sevdi bu olayı. 1 hafta boyunca yine gidelim miii hani geçen gün gitmiştik yaa diye söylendi durdu. Şansımıza geçtiğimiz hafta sonu da en sevdiğimiz hikayelerden biri olan Aç Tırtıl vardı. Önce hikaye ve şarkı sunumunu Elizabeth ve Ayşegül'den İngilizce olarak dinledik.Daha sonra duyusal oyunlara geçtik. Bununla da yetinmeyip her çocuk ıspanak sevmez kitabının yazarı Yasemin Üstay Tekin'in aç tırtıl atölyesine de katılıp bu kezde hikayeyi Türkçe dinledik Yasemin hikayeye uygun harika bir yiyecek büfesi hazırlamıştı sonrasında tırtıl ve elma şeklinde kurabiyeler yaptık bu arada yaptık, dinledik falan diyorum benim sabırsız her şey hemen o an olsun istediğinden akışın bozulmaması açısından refakat ettim ona :) Kitaptaki Aç Tırtılın kocaman halini nasıl kelebeğe dönüştüğünü görüyor dokunarak masalı yaşıyor. 1-2 saatliğine çıktığımız evimize 5 saat sonra geri dönebildik:) Yiğit mi yoksa ben mi daha çok eğlendi orasını bilemeyeceğim ama denemenizi tavsiye ederim.
0 yorum