Fotoğrafları çok seviyorum evet sosyal medyayı sevmemde bu yüzden ilham alayım,çekeyim, paylaşayım seviyorum yapacak bir şey yok :)
En çokta anısı olan fotoğrafları seviyorum önemli günlere ait olanları. Aslında sonbaharın başında Atatürk Arboretumu'nda renk çümbüşü varken istedim bu fotoğrafları ama sipariş verdiğim ilk görüşte aşk yaşadığım narlı tacım gelmedi bir türlü yapanın türlü atlatmalarına rağmen sonunda o taç elimdeydi ama havalar hep yağmurlu gitti vs. derken uygun olduğumuz ilk pazarı belirledik evlilik yıl dönümümüzden iki gün sonraya denk geldi bahaneyle fotoğraflarımızın bir adı oldu :) Evet evlilik yıl dönümü gecesi hasta çıkmış olabilir canlı jazz yapan bir restorandaki yemeği iptal etmiş hatta küçük çaplı ister istemez bir çemkirme olayına girmiş olabilirim gece 23:30 da gelen sevgiliye :)) Neyse durum böyle olunca bir pazarım var dinlemek istiyorum diyemedi ama yine 2 saati geçmeyecek diye söz vererek ikna ettim çekime.
Acıyı, tatlıyı, tuzluyu, ekşiyi, aşkı, meşki,kavgayı, gürültüyü, askerliği, anneliği,diğer yarı olmayı öğrendim bu evlilikte iyi ki tanımışım iyi ki evet demişim. Evlilikte 5 totalde 6 senedir hayatımda bu adam düşününce ne çok şey sığdırdık dolu dolu yaşadık yaşıyoruz daha nice 15,25,35,45... senelerimiz olsun. Şimdi fotoğraflara bakınca aşık olduğum adamın minik yansımasını görüyorum. Biraz benden biraz ondan yok yok tipi, huyu, suyu kesinlikle ondan ve bununla gurur duyduğum bu evliliğin en büyük hediyesi var bize sarılarak sizi çok seviyorum diyen daha ne isteriz...
Bu güzel kareleri yakalayan hadi Ebru dediğimde bir an tereddüt etmeyen Yiğit'in en muzur fotoğraflarını yakalamayı başaran fotoğrafçı annem Ebru Canbaz'a bir kezde buradan teşekkür etmek istiyorum :) Yerler inanılmaz çamurluydu bizi bu durum baya kısıtladı aynı anda senkronize olmak zaten zor ama işte bu dediğim bir çok poz yakalamış canım dostum :)
0 yorum