5 aylık totosunun üzerine oturup emekleyen,6 aylık sıralayan ve koltuk tepesine,tv ünitesine tırmanan anne,baba,dede,anneanne diyen, 9 aylık istemediği şeylere veya bizim kızacağımız şeyleri yaparken hayır diyen, 9,5 aylıkken yürüyen bir bebekti biraz erkenciydi. Adam resmen hızlı büyümek için elinden geleni yapıyor :)
Şimdi bakıyorum ayakkabıları bizimkilerin yanında, diş fırçası banyoda,çatalı kaşığı tabağı mutfakta,oyuncakları koyduğu yerde bebeklikten çıktı çocuk oldu doğduğu zamandan sonra en çok bunlara dikkat edince anladım artık bu evde üç kişi yaşadığımızı :) Koltuğa uzanıp tv izliyor canı sıkılınca elimden tutup sokak kapısına götürüyor elleri kirlenince ee ee diyerek yıkamamı istiyor Yiğit yemek yiyelim mi dediğimde kocaman bir hayıır diyor,tamam mı dediğimde kafasını sallıyarak evet diyor susadığında huu diyor. Fotoğraf makinesini veya telefonu görünce poz veriyor.Allah allah lafını çokta güzel yerinde kullanıyor.Hadi plaja dediğimde çantama getirip kovasını küreğini koyuyor.Elimden tutup kurduğu bir oyuna dahil ediyor veya dans edelim diyor. İstediğini anlatana kadar uğraşıyor bazen anlamıyorum arkadaş napim ;) Ve daha bir sürü şey :)
Bütün bunların yanında 2 yaş sendromu kapımızı yokluyor geçen gün ebebekte oyuncak market arabası gördü ortada duruyordu aldı onu başladı reyonların arasında dolaşmaya aynı bizim gibi durup reyonlara bakıp sepetine bir şeyler atıyor sonra yoluna devam ediyordu. Alışveriş bitti bırakalım arabayı dedik bir kıyamet ortalık yıkıldı hadi alalım dedik paketlisinide kasadan geçirdik içinde maket oyuncaklarıda vardı bizimki illaki elindekini istedi aldığımızı iade edip Yiğit'i kucağımıza alarak barkodu okutturduk onun için bile bırakmadı elinden arabayı. Avm den çıkacağız pusetine binmesi gerek yine bir kıyamet koptu babası puseti ittirdi bizimki de yere doğru sarkıttığı market arabasını :) Işıklarda durunca yine bir kıyamet koptu Mecidiyeköy'den Sıraceviz'lere kadar sireni olan puset gibi yürüdük arabalardan bakanlar yoldan geçenler baya bir milleti güldürdük :) En son Yiğit ile oyuncakçıya gittiğimde 10 aylıktı böyle bir şey olmadı. Hatta aldığımız oyuncağa 15 dk ilgi gösterdi bir daha yüzüne bakmadı evde nerede tencere,tava,salata kaşığı var onlarla oynuyor. İlk kez bu market arabası ile uzun süre oynadı sabah uyanır uyanmaz ona koşuyor işime gelmedi değil arada kendi başına oyun oynuyor :) Bunların dışında evde de arada bir tutturduğu şeyler sinir krizleri oluyor.
Ama bi o kadar tatlı yönü var ki sen daha önce nerelerdeydin dedirten aşkım veya seni seviyorum deyince dudaklarını uzatarak gelip öpüyor gerçi durduk yerde de gelip şap diye en sulusundan öpüveriyor. Babası işten gelince atlıyor boynuna veya gelip kucağına al diyor o minicik kollarıyla sarılıyor boynumuza gücü yettiğince sıkıp minicik elleriyle pıt pıt vuruyor sırtımıza :) Veya hata yaptığını anlayınca kızmayayım diye gelip kollarını uzatıp sarılmak istiyor.
1 yaş daha farklıymış birlikte sosyalleşebilmek, arkadaş olmaya başlamak, birbirimizin dilinden anlamak müthişmiş :) Onunla birlikte bir çok şey öğrendim özellikle son 4 ayda.
Artık onunda istekleri ve istemedikleri diye bir şey var bu aralar bolca 2 yaş sendromu ile ilgili kitap okumamız lazım her istediğini yapınca şımaran yapmayınca ortalığı yıkan çocuğa karşı biraz daha bilinçli yaklaşmalıyız. Her gün gözümün önünde bir mucize büyüyor ben arkasından koşturuyorum zamanı yakalamaya çalışıyorum o kadar hızlı geçiyor ki bol bol fotoğraf ve video çekiyorum her yeni öğrendiğini, her söylediği kelimeleri geriye dönüp izleyince anlaşılıyor geçen zaman ve büyüdüğü :)
ahahahah market arabalı baba pusetli fotoda babanın yüz ifadesi bomba yalnız:)
YanıtlaSil